23 Kasım 2008 Pazar

Kitap - Allan Pease - Beden Dili

“Albert Mehrebian bir mesajın toplam etkisinin yaklaşık %7’sinin sözel (sadece sözcükler), %38’inin sesli (ses tonu, sesin yükselip alçalması ve diğer sesler) ve %55’inin de sözel olmayan öğelerden oluştuğunu ortaya koymuştur.

Profesör Bird Whistell de insanlar arasında gerçekleşen sözel olmayan iletişim için bazı benzer tahminlerde bulunmuştur. Onun tahminlerine göre ortalama insanın bir gün içerisindeki sözcüklerle konuşma süresi toplam on ya da onbir dakika civarında olup ortalama bir cümle de yaklaşık 2.5 saniye sürmektedir. Mehrabian gibi o da, yüzyüze konuşmadaki sözel öğenin yüzde 35 den az olduğunu ve iletişimin %65’inden fazlasının sözel olmayan yollarla gerçekleştiğini ortaya koymuştur.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 10

“Bu kadın sezgisi özellikle çocuk yetiştirmiş kadınlarda daha açık şekilde görülebilir. Çocuğun yaşamının ilk birkaç yılında anne onunla iletişim kurabilmek için tamamen sözel olmayan kanalı kullanır. Genellikle kadınların algılama yeteneğinin erkeklerden daha kuvvetli olmasının nedeninin bu olduğuna inanılır.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 12

“Kollarınızı göğsünüzde kavuşturduğunuzda sol kolunuzu sağ kolunuzun üstünden mi geçirirsiniz yoksa bunun tam tersini mi yaparsınız? Çoğu kişi denemeden bu sorunun cevabını veremez. Bazıları bir şekilde rahat ederken başkaları bunu rahatsız bulur. Kanıtlar bu davranışın da değiştirilmesi imkansız davranışlardan olabileceğini göstermektedir.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 12

“Sık sık önemli bir politikacıyı bir kürsünün arkasında kolları göğsünün üzerinde kavuşmuş (savunmada) ve çenesi aşağıda (eleştirel veya saldırgan) olarak dinleyicilerine gençlerin fikirlerine ne kadar açık olduğunu anlatırken görürüz. Kürsüye kısa ve sert karete vuruşları yaparken dinleyicilerini ne kadar sıcak ve incancıl bir yaklaşımı olduğuna ikna etmeye çalışabilir.

Sigmund Freud bir keresinde bir hastasının sözleriyle evliliğinin ne kadar mutlu olduğunu anlatırken fark etmeden alyansını parmağından çıkarıp çıkarıp geri taktığını fark etmiş. Bu bilinçdışı hareketin anlamının farkında olan Freud, hastanın evliliğiyle ilgili sorunları ortaya çıkmaya başladığında hiç şaşırmamış.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 18

“El sıkışma stili ‘ölü balık’ stili olan bir adam zayıf karakterli olmakla suçlanabilir ve el sıkışma teknikleriyle ilgili bölüm bu popüler kuramın nedenini açıklayacaktır. Ancak parmalarında artrit olan birinin kuvvetli bir el sıkışmanın vereceği acıdan kaçınmak için ‘ölü balık’ el sıkışmasını kullanması olasıdır.

Benzer şekilde sanatçılar, müzisyenler, cerrahler ve ellerini hassas kullanmalarını gerektiren mesleklerde çalışanlar genellikle el sıkışmamayı tercih ederler ama mecbur kaldıklarında da ellerini korumak için ‘ölü balık’ el sıkışmasını kullanabilirler.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 20

“ ‘Vücut diliyle yalan söylenebilir mi?’ sıkça sorulan bir sorudur. Bu soruya verilecek yanıt ana hareketler, vücudun mikro işaretleri ve söylenen sözler arasında ortaya çıkacak uyuşma eksiliğinden dolayı ‘hayır’ olacaktır. Örneğin, açık avuçlar dürüstlük gösterir ama karşınızdaki yalan söylerken avuçlarını açıp size gülümsese bile mikro hareketleri onu eleve verir. Gözbebekleri küçülebilir, bir kaşı kalkabilir veya ağzının köşesi seğirebilir ve bu işaretler açık avuç hareketi ve içten gülümsemeyle çelişir. Sonuç olarak karşısındaki söylenene inanmama eğilimi gösterir. ”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 22


“Örneğin, insanlar tamamen açık veya dürüst olmak istediklerinde her iki avuçlarını da karşılarındaki insana açık tutarak ‘Sana karşı tamamen dürüst olacağım’ gibi birşeyler söylerler. Birisi açılmaya veya gerçeği söylemeye başladığında avuçlarının tamamını veya bir kısmını karşısındakine açmaya başlar. Vücut dilinin çoğu öğeleri gibi bu da tamamen bilinçsiz olarak yapılan ve sizde karşıdakinin doğru söylediği hissini uyandıran bir harekettir.

Bir çocuk yalan söylediğinde veya bir şeyi gizlediğinde avuçlarını arkasına saklar. Benzer şekilde arkadaşlarıyla dışarıda bir gece geçirdikten sonra nerede olduğunu söylemek istemeyen bir erkek de nerede olduğunu açıklamaya çalışırken avuçlarını ya ceplerine saklayacak ya da kollarını kavuşturacaktır. Böylece gizlediği avuçlarından karısı doğru söylemediği hissine kapılacaktır.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 40

“El sıkışma mağara adamı döneminin bir kalıntısıdır. Mağara adamları karşılaştıklarında silahları olmadığını veya silah gizlemediklerini göstermek için avuçları açık olarak kolllarını havada tutarlardı. Bu avuçlar havada hareketi geçen yüzyıllar süresince diğer varyasyonun türemesine yol açmıştır. Bu eski selamlama töreninin modern biçimini İngilizce konuşulan çoğu ülkede karşılaşıldığında veya ayrılırken kullanılan ellerin kilitlenerek sallandığı harekettir. Eller normal olarak beş ila yedi kere arasında sallanır.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 43

“Burna dokunma hareketinin kaynağıyla ilgili bir açıklama olumsuz düşünce akla gelince bilinçaltının ele ağzı kapatma talimatını verdiği ama son anda belli etmemek için elin yüzden uzaklaşmaya çalışarak sonuçta çabuk bir burna dokunma hareketine dönüştüğü yolundadır. Başka bir açıklama ise yalan söylemenin burundaki hassas sinir uçlarının kaşınmasına yol açtığı ve sürtme hareketinin de bu hissin önüne geçmek için yapıldığıdır.

‘Peki ya sadece adamın burnu kaşınıyorsa?’ diye sık sık sorulur. İnsanlardaki burun kaşınması genellikle burna dokunma hareketinin hafif dokunuşlarından çok farklı bariz bir sürtme veya kaşıma hareketiyle geçer. Ağzı koruma hareketi gibi hem yalan söyleyen konuşmacı hem de karşıdakinin yalan söylediğini düşünen dinleyici tarafından kullanılabilir.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 68

“Desmond Morris yalan söyleyenlerin hareketleriyle ilgili araştırmaların yalan söylemenin hassas yüz ve boyun dokularında hafif bir kaşınma duygusu uyandırdığını ve bunun geçmesi için kaşınmak veya ovuşturmak ihtiyacı hissedildiğini gösterdiğini söylemiştir. Bu da bazı kişilerin yalan söyleyip de yalanlarının anlaşıldığından şüphelendiklerinde neden yaka çekiştirme hareketini kullandıklarının makul bir açıklaması gibi görünmektedir.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 70

“ Belli ışık durumlarında, kişinin ruh hali ve tavrı olumludan olumsuza veya olumsuzdan olumluya geçerken gözbebekleri küçülür veya büyür. Heyecanlanan birisinin gözbebekleri normal büyüklüklerinin 4 katına çıkabilir. Tam tersine, kızgın ve olumsuz bir ruh hali gözbebeklerinin ‘minik boncuk gözler’ ya da ‘yılan gözleri’ olarak bilinen şekilde küçülmesine yol açar.

Flört sırasında gözler oldukça fazla kullanılır, kadınlar gözlerini vurgulamak için göz makyajı yaparlar. Bir kadın bir erkeği severse ona bakarken gözbebeklerini büyütecek ve erkek de farkında olmadan bu bilgiyi doğru yorumlayacaktır. Bu nedenle romantik buluşmalar gözbebeklerinin büyümesine neden olan loş yerlerde gerçekleşir.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 118

“Karşınızdaki rahat, gerilimden arınmış ve savunma barikatları indirilmişken lehinize ve olumlu bir karar elde etmeniz daha kolaydır. Bu amaca ulaşmak için atalarımızla ilgili söylediklerimizi de akılda tutarak uyulması gereken birkaç kural vardır.

Birincisi, ister evde ister bir restoranda yemek yiyor olun muhatabınızı arkası duvar veya perdeye gelecek şekilde oturtmanız gerekir. Araştırmalar, kişi arkadası açıkta kalacak şekilde oturduğunda, özellikle de etrafta hareket eden başkaları varsa solunum, kalp atışı, beyin dalgası frekanslarının arttığı ve tansiyonunun hızla arttığını göstermiştir. Kişinin sırtı açık bir kapı veya zemin seviyesindeki bir pencereye dönükse gerilim daha da artar. Ardından ışıklar loşlaştırılmalı ve alçak bir arka plan müziği çalınmalıdır.”
Beden Dili – Allan Pease – Sayfa 181